TBMM’nin 25’nci Başkanı Cemil Çiçek.
Aktif siyasete Yozgat Belediye Başkanı seçilerek başladı.
Başbakan Turgut Özal, Yıldırım Akbulut, Mesut Yılmaz hükümetlerinde devlet bakanlığı yaptı.
Erdoğan hükümetinde Adalet Bakanlığı görevine getirildi.
Altıncı vekillik döneminde Başbakan yardımcılığına yükseldi ve ardından geçen Temmuz’da meclis başkanlığı koltuğuna oturdu.
Görevleri süresince plaket, şilt, hediyeler verildi.
Bir valinin, bir komutana plaket vermesine çok sinirlenince;
“Plaket yağcılığı artık bitsin” dedi.
Çiçek, çıkışıyla plakete karşı kampanya başlattı.
Plaket için;
l Türkiye’de yüzde 100 kapasiteyle çalışan sektördür
l Kimin malını, kime hediye ediyoruz
l Her gittiğimiz yerde verirler. Bunun anı olacak yanı yok, artık bu faslı kapatalım” dedi
Bugüne kadar yüzlerce plaket aldı. Kabullendi.
Siyaset yaşamının finalinde, varlığını reddetti.
O ayrı!
Plaket alma-verme güzel bir olaydır.
Her törende merakla beklenir. Kişiler sırayla çağrılır, havasına göre espriler yapılır.
Plaket alan, veren de sahneye çıktığında çılgınca alkışlanır.
Kutuları ise ciddi sorundur. Elden kayar, dize çarpar, ayağa düşer. Bunlara alışık personel aportta bekler, havada yakalar.
Takdim töreninde, dişler gösterilir, flaş çaktığında o an ölümsüzleşir
Maddi değerinden çok manevi anlamı vardır.
Torunların çocuklarına gösterilmek üzere misafir odasının büfesinde saklanan nadide parçadır.
Tahta, cam, metal olması önemsizdir.
Altındaki ufacık levhadaki yazı kutsaldır.
“Unutmayacağız, şükranımızla, başarılarınızın devamı...” ifadeleri takdirdir.
İki cümle konuşulsa, bir kuruma iki sandalye bir masa bağışlansa da plaket mutlaka arz edilir!
Veren gururludur. Çünkü takdir makamıdır.
Alan mutludur, takdir görmüştür.
Plaket vermenin öyle kuralı yoktur.
Kim, kime isterse sunabilir.
Kalaycılar odası kaymakama, kanarya sevenler derneği valiye, üretken kadınlar cemiyeti bakana plaket sunabilir.
Astın üste plaket vermesi gibi komiklik, mantıksızlık yoktur!
Herkes kabul eder.
Fotoğraflar çekilirken her şey unutulur.
Tanı veya tanıma, sev veya sevme plaket veren kişi yanaklarından öpülür.
İnceden teşekkürle, bağlılık bildirilir.
Gazeteye çıkma sevdasını plaket halleder.
Ulaşılamaz gibi görünen isimler bile, “Plaket verilecek” mesajı gittiğinde yumuşar, zaman ister, büyük ihtimalle kabul eder.
Plaketin 3-5 lira olmasına bakmayın; inanılmaz iş bitiricidir.
Siyasi, ticari, sosyal reklam yapmak isteyenler günler öncesi duyuru yapar.
Mutlaka bir gerekçe bulunur.
“Çevreye duyarlılığı, sanata katkıları, insana sevgisi, hayvana duyarlılığı” denir, ödül olarak verilir.
Gazete, TV’lere pembe haberdir.
Plaket almayan da yoktur.
Öyle, böyle her evde mutlaka bir tane vardır.
Başköşede, tozlanmayacak durur.
Plaket vermek kalbi tatmin etmek, almak kişiliği yüceltmektir.
Yağcılık, yağdanlık, yalakalık, dalkavukluk, çıkarcılık, uyanıklıkla hiç alakası yoktur!
Var mıdır Allah aşkına?
İspat edene plaketimiz hazırdır. Hürmetle arz ederiz.